50’li, 60’lı yıllar Yeşilçam’da starın en fazla yetiştiği yıllardı. Kuzey Vargın da bu yıllarda tanışır sinemayla. 1957 senesinde Bakırköy’de Fuat Rutkay’ın Halk Film Stüdyosu’nda laborant olarak çalışmaya başlar. 60’ların hemen başında Hasan Kazankaya’nın çektiği filmlerde rol alır. İlk filmlerinde Yılmaz Güney’le birlikte oynar. Sinemada adının duyulması ise Yasak Sokaklar filmiyle olur.
“O zamanlar Ayhan Işık, Göksel Arsoy, Ediz Hun, İzzet Günay, Fikret Hakan, Cüneyt Arkın, Yusuf Sezgin var. Böyle bir ortamda sinemaya girdim. Buradan bize ekmek çıkar mı diye düşünüyordum. Fakat yanlış düşünüyormuşum. Ben aktörlerden korkarken, aslında yapımcı ve yönetmenlerden korkmam gerektiğini çok sonra öğrendim. O zamanlar çok az paralar alıyorduk. Genellikle peşin para yoktu, 3 aylık, 6 aylık senetler veriyorlardı. Ferdinand Manukyan vardı, Matild Manukyan’ın abisi. Galatasaray’da tefecilik yapıyordu. Filmcilerin çoğu o adamla anlaşmış, senetlerin tarihini ne kadar uzun tutarlarsa, biz doğru o adama gidiyoruz. Yarıdan aşağıya kırıyordu senetleri. Çok az paralara oynamış oluyorduk. Böyle böyle 1969 yılına geldik.”
Kuzey Vargın sinemanın asi, deli dolu oyuncularındandır. Kendince haksız gördüğü şeylere tahammülü yoktur. Yeşilçam’ın James Dean’ıdır o. Saç biçimi, yüz hatları ve asi tiplemesiyle James Dean’a benziyordur o yıllarda. Kollarında askerlikten ve cezaevlerinden hatıra olduğunu söylediği dövmeler vardır. Kariyerinin hızla yükseleceği de aşikardır. Kartal Tibet “Karaoğlan” serisini bıraktıktan sonra kendisi başrol oynamaya başlamıştır. Ancak Cihangir’de karıştığı bir kavga, kariyerinin sonunu getirecektir.
Kuzey Vargın’ın Salih Güney’i Bıçaklaması
16 Ekim 1972’de yakın arkadaş olan Salih Güney ile Kuzey Vargın bir mekânda sohbet ediyordu. Güney ile yan masada oturan gazeteci Burhan Tekinliğ arasında çıkan tartışma mekânın kapı önünde kavgaya dönüştü. Kuzey Vargın araya girip ayırmak istedi. Salih Güney, araya girmesine kızıp Kuzey Vargın’a kafa attı.
Kuzey Vargın, yerden kalktıktan sonra mekândan içeri girerek bir bıçak aldı ve Salih Güney’i göğsünden, koltuk altından ve kolundan yaraladı. Kuzey Vargın, adam öldürmeye tam teşebbüsten tutuklanarak hakkında 36 yıl hapis cezasıyla yargılandı.
Sağmalcılar Cezaevi’nde 18 ay yatan Kuzey Vargın, 5 bin liralık kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı. Kefaleti, eşi Feraye Işıl ödedi. Kuzey Vargın’ın cezası, 1974’te Bülent Ecevit’in ilan ettiği genel afla da düştü.
Ameliyat olan ve bir buçuk sene sinemadan uzak kalan Salih Güney, o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor;
“Bir süre işlerimizden dolayı uzun bir süre görüşememiştik. O sırada kendisine Karaoğlan’dan teklif gelmiş. O tarihlerde daha bir gündemde olmak istiyordu Kuzey. Yıllar sonra karşılaştık. Sarıldık, ‘gel bir yerlerde oturup konuşalım, dertleşelim’ dedim kendisine. Tam kulübe girerken Kuzey, Amerikan deniz polislerini gördü. ‘Şunlara dalalım mı’ dedi. Eskiden çok kavgalarımız olmuştu Kuzey’le. ‘Saçmalama’ dedim Kuzey’e. Girdik Papilus’a.
Burhan Tekinliğ diye bir gazeteci vardı o da bardaydı. Bana ileri geri birkaç laf etti. Ben de çık dışarı dedim dışarıda bir güzel benzettim kendisini. Kuzey de bizi ayırmak için araya girdi ve bana sıyırma bir kafa attı. O esnada elime bir baktım kan var. Yaralandım diye tedirgin oldum, sinirler zaten gergin. Kuzey’e de sinirlendim araya girdi diye. Gazeteciyi savunur bir havası vardı. O esnada Kuzey bana doğru geldi. Bana ‘ne kavga ediyorsun’ dedi. Ben de bir kafa attım Kuzey’e. Yere yıkıldı. Sonra koştura koştura mekana girip bıçağını aldı. Üzerime geldi biri koluma, biri koltuk altıma diğeri de ciğerime geldi. Bileklerini yakaladım. Merdivenlerden yuvarlandık. Bıçağı bir daha salladı dördüncü darbe enseme geldi. O esnada bileğini yakalamasa kesin ölmüştüm. O esnada herkes seyrediyor olayı. Her yerimden kan fışkırıyor. O sırada bizi ayırdılar ve beni acile götürdüler. Hastanede polis bana kim yaptı diye sordu yine de ben söylemedim bile Kuzey’in yaptığını.”
Kuzey Vargın ise, olay anını şöyle anlatıyor;
“Salih Güney’le bu olay geldi başımıza. Barda oturuyorduk. Burhan diye bir arkadaş vardı, gazeteci. O zamanlar Kartal Tibet falan geliyor, pazarları maç yapıyoruz, sonra da Neşe meyhanesine gidip içiyoruz. Salih Güney de kaleci. Bir maçta Burhan’ın köpeği ipini kopardı, tesadüfen topa çarptı ve gol oldu. Barda Salih hava atıyor ‘iyi oynarım’ diye. Burhan da ‘ulan benim köpeğim bile gol attı sana’ dedi. Bunun üzerine Salih ‘çık ulan dışarıya’ dedi. Çıkarım çıkmazsın derken ben de ‘bırakın bu işleri ayıptır’ dedim, döndüm arkamı. Bitti benim olayım. Bunlar çıktı dışarı. Pat bir el, Ahmet Mekin. ‘Kuzey hadi kardeşim ayır şunları’ dedi. Herkes duyuyor. Ben de ayırmaya gittim. Dışarı çıktığımda Burhan kan içindeydi. Ötekinin yanında iki arkadaşı daha var, üçü bir olup Burhan’a yükleniyorlar. Araya girdim, kıyamıyorum buna vurmaya. Bana bir kafa attı. Ne olduysa o anda oldu. Üçünü de bıçakladım. Anlık bir olaydı, taammüde soktular. Sonra konuşanlar, olayı görenler niye gelmedi şahitlik yapmaya. Daha dinlenmemiş şahitler olmasına rağmen 35 yılı yüzüme okudular. 73 affıyla çıktım. Çıktıktan sonra kimse aramadı, sormadı, Türker İnanoğlu ve Ümit Utku hariç. Onların hakkını ödeyemem.”
1974 senesinde Amerika’ya giden Kuzey Vargın, 10 yıl orada yaşadıktan sonra Türkiye’ye geri döner ve yeniden evlenir. Sinemayı bırakan Kuzey Vargın’ın ekranlara geri dönmesi ise Kurtlar Vadisi ile olur.
2014’te yüksek tansiyon, bir yıl sonra da parkinson teşhisiyle hastaneye yatan Kuzey Vargın, 2017’de 75 yaşında hayatını kaybetti. Tüm gazetelerde ölüm haberi “Kurtlar Vadisi’nin Aksaçlısı vefat etti” diye çıktı. Oysa ki inişli çıkışlı, olaylı bir hayatı olmuştu. Salih Güney ile Kuzey Vargın bir daha hiçbir zaman eskisi gibi yakın arkadaş olmadılar. Hatta televizyonlarda katıldıkları programlarda birbirlerini suçladılar.