Home > İnceleme - Analiz > Devinim, Göz ve Sinema: Kameralı Adam

Devinim, Göz ve Sinema: Kameralı Adam

Film: Chelovek s kino-apparatom / Man with a Movie Camera / Kameralı Adam

Yönetmen: Dziga Vertov

Kahrolsun Burjuva Senaryoları!

Esasında haber filmlerinin yönetmeni olan Vertov birçok sanatçı gibi Mayakovsky, Meyerhold ve onların Konstrüktivist (Yapısalcı) dünya duruşundan etkilenerek izlerinden gitmeye kırar kılar. Meyerhold tiyatroda izleyeni de sahneye dahil edecek atraksiyonlar düzenliyor Mayakovsky ise şiirlerinde daha nesnel kalıyordu. Vertov bunlardan yola çıkarak sanat için hayatı referans alacak işler ortaya koymaya karar kılar. Uydurma değil sahici hikayeler arayışındadır ve bunun için mekanik gözüyle birlikte dünyanın farklı yerlerinden görüntüler alarak laboratuvarda işlenerek belli bir işleve göre kurgulanır. Görünür dünyayı bilimsel ve deneysel olarak işleme amacıyla hareket eden eserinden yalnızca Sovyet sinemasına değil tüm dünya halklarına taşıması meşakkatli fakat bir o kadar gurur verici miras bırakmıştır.

Mekanik üretim çağında sanatın yeniden şekillendirildiği, toplumların kolektif halde folklorik evrimler süreci geçirdiği bir dönemde Griffith, Eisenstein, Melies gibi ustaların ardından hayatımıza girer Vertov. Yayınladığı makalelerle kim ve neden olduğunu açıklamış ‘’Adem’den daha kusursuz insanı’’ yaratacak olan sinema-göz kurgu kuramını pratiğe dökmüştür.

Homo Novus –yeni insan- tarafından içinde bulunduğumuz 21. Yüzyılda bıkkınlık ve sıradanlıkla yaklaşılan eser esasında bugünü yaratan mihenk taşıdır. Vertov bugün onu izlerken sıkılan, hafakanlar basan çok bilmiş insanlara ithafen manifestosunda ‘’Drama halkın afyonudur’’ diye belirtmiştir. Eski Yunandan bu yana afyonla uyutulan insanlara yepyeni bir perspektif açmak istemiş ve bugün hala ondan bahsetmemizi sağlayacak mistik olmaktan çok uzak başarılar elde etmiştir.

Domestik ve lümpenlikten uzakta, Oblomov şımarıklığından arınmış bir halde elinde kamerasıyla hayır gözüyle birlikte kimi zaman akrobatik hareketlerle otomobilin üzerinde giderken kimi zaman yakıcı güneşin altında halk plajında denizin içinde kimi zaman bir trenin altında görürüz Vertov’u. Filmi çeken o olmasına rağmen yukarıda da belirttiğim gibi konstrüktivist yaklaşımlardan etkilenmiş, filme kendini de dahil etmiştir. İzleyicisine sürekli olarak ne izlediğini ve eserin nasıl kurgulardan geçtikten sonra seyirciyle buluştuğunu hatırlatmak istemiştir.

Film gün doğumunu, uyanan insanları, tarlada işine erken saatte başlayan işçileri, erken olması sebebiyle boş şehrin sokaklarını, bankta yatan kıyafetleri yırtık insanları kesit kesit gösterir. Burada üstü yırtık bankta yatan insanın görüntüsü evsiz olmayı ve yoksulluğu ifade eder. Bu görüntü burjuvaziyi temsil eden ve daha çok refahı ifade eden filmlere bir eleştiri niteliği taşır. Ayrıca gün doğumunu, hastanedeki yeni doğan bebeklerin örüntüsü ile yeniden uyanışı ve insanları afyonla sersemletip uyuttuğuna inandığı kurmaca filmlerin artık bunu yapamayacağını belirterek, insanlara gerçekleri gösterip yanlış yolda olduklarını fark ettirip gördükleri rüyadan onları uyandıracağını göstermektedir. İnsan uyandığında gözünü açar, kamerada gözünü açar ve kayda başlar. İnsan doğumundan itibaren etrafını görmeye ve algılamaya başlar. Görüntülerin devamında Mihail kamerasını alarak bir arabaya biner ve şehri dolaşarak çekim yapmaya devam eder. Bu da kameranın durağan olmadığını hayat gibi sürekli hareket halinde olduğunu ve devinim halinde zamanı kaydettiğini göstermektedir.

Sovyet hayatını parçalar halinde eşsiz müzikler eşliğinde izletir bize. Akan gün içerisinde işçileri, henüz proleter bilince geçiş aşamasında olan burjuvaları, evsizleri, çocukları ve kadınları. Sovyet sanatı, sokakları ve sporları. Eser özünde bir film olmadığı için bir oyuncu, senaryo ve sahneler yoktur. Doğanın olağan akışına şahitlik ettiğimiz eserde kamera karşısında utanan kendini göstermekten çekinen insanlar kadar kameraya gülümseyen yüzler ve lense yansıyan Vertov’un gözünü de sık sık görürüz.

Mekanik gözünü omzunda taşıyarak bize yalnızca bir kültürü değil sinemanın büyüsünü, devrimci yaşantıyı ve yeniden inşa sürecinde olan sinema sanatını avant-garde Sovyet akımıyla aktaran Vertov günümüzde hala onun kuramlarını kullandığımız kuramlarıyla sanatın ve devrimci duruşun en büyük armağanı olarak sonsuza dek yaşayacaktır.

MANİFESTO

  1. Drama halkın afyonudur.
  2. Kahrolsun beyaz perdenin ölümsüz kralları ve kraliçeleri! Yaşasın sıradan günlük işlerin başında kaydedilmiş ölümlü insanlar
  3. Kahrolsun burjuva senaryoları!
  4. Drama kapitalistlerin elinde ölümcül bir silahtır. Biz bu silahla devrimci günlük yaşamımızı sergileyerek bu silahı düşmanımızın elinden alacağız.
  5. Modern drama da eski dünyanın bir artığı, devrimci gerçeğimizi gerici şekillere sokma çabasıdır.
  6. Kahrolsun günlük yaşamımızın tiyatroda sahnelenmesi. Bizi olduğumuz yerde yakalayıp çekin!
  7. Senaryo üzerinde uydurulmuş bir masaldır. Biz kendi yaşamımızı yaşarken üzerimize biçilen görüntülere boyun eğmeyeceğiz!
  8. Herkes kendi işini yapsın, başkasının işini engellemesin! Sinemacının işi bizi, engellemeyecek bir şekilde çekmektir.
  9. Yaşasın proletaryanın devrimci Sine-Gözü!