Home > Özel Dosya > Vahşilik Sanatı: Slasher Türü Nedir?

Vahşilik Sanatı: Slasher Türü Nedir?

Slasher (slash ing. kesmek, yarmak) Genellikle bir seri katilin ya da doğaüstü bir canlı tarafından hedef seçilen kurbanın, kurbanların vahşice öldürüldüğü bir korku filmi alt türüdür. “Slasher” terimi bazen cinayet içeren herhangi bir korku filmi için kullanılabilse de film analistleri, slasher filmlerini canavar filmleri, doğaüstü ve psikolojik korku filmleri gibi diğer korku alt türlerinden ayıran birkaç özellikten bahseder. Slasher filmlerinin neredeyse tamamı aynı formül üzerinden bizlere sunulur. Filmimizdeki seri katilin geçmiş travmaları onu harekete geçirir, takip ve cinayet sekansları, izleyiciyi güldürmeyi amaçlayan şakalar ve erotizm… Genellikle ormanlık bölgeler, kamp yerleri, okullar, partiler, terk edilmiş evler ana cinayet mekanlarıdır. Çoğunluğu genç kitlelerden oluşan slasher filmleri bağnaz mesajlarıyla dikkat çekerler ve çarpık adalet anlayışıyla geliştirirler. Seks yapan, uyuşturucu ve alkol kullanan gençler potansiyel kurbandır. Slasher filmlerinde katil geleneksel silahları pek tercih etmez, geleneksel silahlar yerine genellikle bıçak, elektrikli testere, balta gibi silahlar tercih eder. Genellikle katilin bulanmış ve öfke dolu zihninin nasıl oluştuğunu bizlere arka planda sunar ve neden öncelikle belirli bir kurban türüne yoğunlaştığını bizlere sunar. Genellikle katiller doğaüstü nedenlerden ötürü darbelere, bıçaklanmalara, yanmalara, boğulmalara karşı koyabilir, bu nedenden ötürü filmin sonunda klişe bir şekilde bizlere katilin öldüğü gösterilir ancak devam filmlerinde aslında ölmediğini hatta kurbanını hâlâ takip ettiği görürüz.

scream 1996 ghostface

 

Alfred Hitchcock’un ‘Psycho’ filmi ve Michael Powell’in ‘Peeping Tom’ filmi slasher filmlerinin atası olarak gösterilir. Psycho filmi aslında slasher türüne aykırı bir yapımdır. Üst satırlarda bahsettiğim gibi slasherın ana unsurlarından faydalanmayan bir eser. Filmde sadece iki cinayet olmasına rağmen kılık değiştirmiş ve psikolojik sorunları olan bir katil ögesi ile filmi diri tutmayı başarıyor. Bununla birlikte, ondan ilham alan diğer slasher filmlerinden farklı olarak, filmdeki karakterler kusursuzca işlenmiştir ve çok daha karmaşık bir hikâye etrafında dönmektedir. Diğer slasher filmlerine kıyasla katilin deliliği hiçbir soru işareti bırakmyacak şekilde seyirciyle paylaşılmıştır. 70’ler sonunda slasher türü inanılmaz bir şekilde yükselişe geçmiştir ve türün altın çağı yaşanmaktadır, bu çağın yaşanmasının en büyük nedeni John Carpenter’ın çekmiş olduğu Halloween filmidir. Halloween ve bu zamanlarda çıkmış slasher filmler ‘teen slasher’ adıyla anılır. 1980’lerde korku filminin popüler hale gelmesine yardımcı olan kan, vahşet en çok slasher filmlerinde kendini gösterir. O yıllarda popüler olan reklam ve porno endüstrisinden birçok yönetmen slasher türüne geçmiştir. Bunun en büyük nedenlerinden birisi paradır, az bütçeyle devasa gişeler yapan filmler bu olaya liderlik etmişlerdir. Gişe başarısı olarak diğer slasher filmlerinden sıyrılmış hatta en çok göze batan eser Friday the 13th’dır. Friday the 13th birer ikişer yıl arayla çekilen devam filmleriyle 80’lerin en kazançlı korku franchise’ı haline gelmiştir.

70’li ve 80’li yılları kaplayan slasher dalgası 80’lerin sonuna doğru etkisini giderek azaltmıştır, ancak 80’lerin ortasında dönemi tekrar diriltecek bir eser ortaya çıkmıştır. Gerçeküstülüğüyle diğer slasherlardan ayrılan ‘A Nightmare on Elm Street’ türün diğer örnekleri gibi ölümsüz hale gelmiştir. Freddy Kruger, kurbanlarının uykuya daldıklarında rüyasına girip onları avlamasıyla ve diğer katillere nazaran daha iyi bir mizah ile ön plana çıkmıştır. Wes Craven’ın bir nevi slasher parodisi olan ‘Scream’i 80’lerin önde gelen slasher eserleri kadar başarılı oldu ve türe yeni bir soluk getirdi. Scream’in başarısından sonra yeni devam Halloween filmleri piyasaya sürüldü, bu olaylar sirkülesi diğer slasher yapımları tekrar canlandırdı. Psycho, Chucky, Halloween ve dahası!