Kyle Marvin ve Michael Angelo Covino. Muhtemelen bu iki isim pek çoğunuz için bir şey ifade etmiyor çünkü ikilinin ilk uzun metraj filmi Türkiye’de vizyona girmedi, ikincisinin ise girip girmeyeceği henüz kesin değil ama Kyle Marvin ve Michael Angelo Covino reklam dünyasının başarılı ikililerinden biri. New York’un hızlı temposunda reklam filmleri çekerken, içlerinde anlatı sinemasının ateşi yanmaya başlamış. Uzun süredir arkadaş olan bu iki sinemacı, reklam çekimlerinden fırsat buldukça kısa filmler üreterek hayallerini kovalamış olsa da başarıya giden yol onları oldukça zorlamış: Sundance Film Festivali’ne gönderdikleri tam 15 proje reddedilmiş. Ama yılmamışlar, çalışmışlar ve öğrenmişler. 2018’de de kısa filmleri The Climb, Sundance’in kapısından içeri adım atmayı başarmış. Bu küçük zafer, onların sinema dünyasına sıçrayışının kıvılcımı olmuş ve bir yıl sonra, The Climb’ı uzun metraja dönüştürmüşler. Angelo Covino’nun yönettiği filmi, ikili birlikte yazıp başrolleri de paylaşmışlar. Film, 2019’da Cannes Film Festivali’nde prömiyer yaptı; Sony ise 2020’de vizyona taşıdı ama biz maalesef sinema salonlarında izleyemedik. Biz izleyememiş olsak da reklam setlerinden Cannes kırmızı halısına uzanan bu yolculuk, azmin ve tutkunun da desteğiyle onlar için başlamış oldu. Bu makalenin de sinemaseverler ve sinemacılar için önemi tam bu noktada başlıyor aslında çünkü onların deneyimlerinden öğreneceklerimiz var.
İkinci sinema çalışmaları Splitsville (2025), yine Angelo Covino’nun yönetmenliğinde, ikilinin Dakota Johnson ve Adria Arjona ile başrolü paylaştığı Screwball komedisi türünde (Screwball komedisi, 1930’ların ortalarından 1940’ların başlarına kadar, özellikle Büyük Buhran döneminde Amerika’da popüler olan, zengin ve fakir sınıflar arasındaki zıtlığa dayanan bir komedi alt türüdür) bir film. Neon ve Topic Studios ortak yapımı olan film, Carey’nin karısı Ashley’den boşanma talebi almasıyla başlıyor. Bir araba kazasının tetiklediği bu kriz, Carey’yi en yakın arkadaşı Paul’ün evine sürükler. Paul ve eşi Julie’nin açık ilişki yaşadığını öğrenen Carey, Julie ile birlikte olur ve bu, iki çift arasında kaotik çatışmayı ateşler. 10 dakikalık epik bir dövüş sahnesi ve absürt mizahla dolu Splitsville, modern ilişkileri ve erkek dostluğunu sorgulayan bir yapım. Cannes 2025’te prömiyer yapan film, 22 Ağustos’ta sınırlı olarak vizyona girdi, 5 Eylül’de ise tüm dünyada vizyona girecek.
İşte, Watch This Ready adlı prodüksiyon şirketleriyle kısa filmler, müzik videoları ve Kicks (2016) gibi projeler üreten, The Climb ve Splitsville’de hem yazıp hem oynayarak, karakterlerin kusurlu ama komik doğasını ortaya koyan, 35mm filmle çekim yaparak görsel estetiğe önem veren, her zaman 50 farklı fikir üzerinde çalışan, sinemayı bir oyun alanı gibi gören, her sahneyi eğlenceli ve yenilikçi kılmak için durmaksızın deney yapan bu ikilinin uzun metraj sinemaya geçiş yapmak isteyen sinemacılara tavsiyeleri:
Festivallere Sunum Yapmaya Hazır Gidin
The Climb Sundance’e kabul edildiğinde, Marvin ve Covino, yapımcılar, stüdyolar ve prodüksiyon şirketleriyle projelerini konuşma fırsatları olacağını bilerek gitmişler. “Festivale eğlenmek için değil, 12-13 sunumla hazır gittik,” diyor Covino. Topic Studios, burada The Climb’ın uzun metraj versiyonunu yazmaları için onlara sipariş vermiş. Altı ay içinde çekimlere başlamışlar ve The Climb, Mayıs 2019’da Cannes Film Festivali’nde prömiyer yapıp, Kasım 2020’de de vizyona girmiş. “Topic Studios bize üç yıllık bir öncelik anlaşması imzalattı, bu süreçte Splitsville’i geliştirdik,” diyor Covino. Dakota Johnson ile bir film festivalinde tanıştıktan sonra, Splitsville fikrini onunla paylaşmışlar ve senaryoyu göndermişler. Johnson, hem oynamak hem de ortak yapımcı olmak şartıyla filmde oynamayı hemen kabul etmiş; Neon ve Topic Studios da filmi finanse edince işler çorap söküğü gibi ilerlemiş. Sabırlı olup olmadıklarını soranlara Marvin, sabırlı olmadıklarını itiraf ediyor. Covino ekliyor: “Elimizden geldiğince çalıştık, çünkü sabır yoktu. Fırsat penceresi de çok küçük; fırsatı yakalayınca anında hazır olmalısınız.”
Birden Fazla Proje Üzerinde Çalışın
Covino ve Marvin, her zaman yaklaşık 50 farklı film fikri üzerinde çalışıyorlarmış. “Bir film, karakter, dinamik, senaryo ya da başlık fikri buluruz; hemen not alır, hızlı bir taslak çıkarır ve ‘Tamam, buna geri döneriz’ deriz,” diye açıklıyor Covino. Splitsville de sürekli geri döndükleri iki sahneden doğmuş. İlki, filmin açılış sahnesi: Bir araba kazası, Carey ve Ashley’nin evlilikleri hakkında açık bir tartışmayı da tetikliyor. İkincisi, filmin ortasındaki Carey ve Paul arasındaki uzun dövüş sahnesi. “Filmi böyle sunduk,” diyor Covino. “Araba kazasını, boşanma isteğini, Carey’nin kaçışını, arkadaşının evine gidişini, açık ilişkiyi öğrenmesini, birlikte yatmalarını, 10 dakikalık dövüşü anlattık. Sonra, ‘Filmin ne olduğunu biliyorsunuz. Buradan nereye giderse, bu çerçevede olacak’ dedik,” diye de ekliyor.
Sinema Dünyasının Nabzını Tutun
Birlikte kısa film yapmaya başlamalarından bahsederken, “20 bölgesel festivalde seyirci ödülü kazanan ama büyük festivallere giremeyen ya da ses getiremeyen güzel filmler yaptık,” diye hatırlatıyor Covino. Filmlerden gurur duysalar da, “sinema sektörünün manzarasından kopuklardı,” diyor. “Jürinin neyi seçmek istediğini ya da seyircilerin neyi görmek istediğini düşünmüyorduk” diyorlar. Bu deneyimlerden öğrendikleri ders, sinema dünyasının nabzını tutmaları gerektiği olmuş. O zamandan beri, hangi hikâyelerin ya da türlerin popüler olduğunu, hangilerinin uzun süredir keşfedilmediğini takip ediyorlarmış. “Sürekli tonlarca sinema tüketiyoruz; çalışarak, yapımcılık yaparak ya da festivallere giderek,” diyor Marvin. Splitsville içinse, “içgüdümüz, harika karakterler ve hikâyeler yaratmaya yöneldi; ilgimizi çeken ve etkileyici bulduğumuz şeylere dokunduk,” diyor Marvin.
Türk sinemacılara tavsiyeleri mi? Şaka şaka, ne yazık ki röportajı ben yapmadığım için doğrudan Türk sinemasına ve sinemacılarına bir tavsiyeleri yok. Ama bu Marvin ve Covino’nun yolculuğundan ilham almamıza engel değil. Festivallere sadece filminizi göndermekle yetinmeyin; yanınızda hazır sunumlarla gidin; The Climb’ın Sundance başarısı, 12-13 proje sunumuyla gelmiş ki festivallere gittiğinizde siz de göreceksiniz, pek çok sinema profesyoneli ile tanışma imkânı doğuyor oralarda. Sinema dünyasının nabzını tutun; jürinin ve seyircilerin ne istediğini anlamaya çalışın; örneğin Türkiye’deki festivallerde nadiren komedi filmlerine Büyük Ödül’ün verildiğini bilin; bizim jürilerimiz dram seviyor. Covino’nun dediği gibi: “Fırsat penceresi küçük, anında hazır olun.” Kısa veya uzun metraj fark etmez, özgün hikâyenizi cesurca anlatın ama bu cesaretinizin filmin Kültür Bakanlığı desteğini de etkileyebileceğini bilin. Ayvalık veya Adana Altın Koza gibi festivallerde projenizi sunarken, karakterlerinize ve görsel dilinize güvenin. En önemlisi de reddedilmekten korkmayın; Marvin ve Covino’nun 15 reddi, Cannes’daki kırmızı halıya uzanan merdivenin basamakları olmuş. Filminizi tutkuyla çekin, festivallerde parlayın ve sinemayla kalın.
https://filmfreeway.com/articles/splitsville-filmmakers-interview/