Home > Listeler > Kabusların Kariyere Dönüştüğü 4 Korku Filmi Festivali

Kabusların Kariyere Dönüştüğü 4 Korku Filmi Festivali

Bu kez korku sineması üzerine, daha doğrusu korku sineması özelinde düzenlenen dört film festivali üzerine konuşacağız. Sam Raimi, küçük bir bütçe ve şeytani hikâyelerle Evil Dead mega-serisini yarattı; Jennifer Kent, festival gözdesi kısa filmi Monster’ı kitle fonlamasıyla kült klasik The Babadook (2014)’a dönüştürdü; yönetmen Jordan Peele, komedi geçmişini Oscar ödüllü Get Out (2017)’a taşıdı. Hollywood tarihi, korku türünde kendini kanıtlayan sinemacılarla dolu. Aslında ülkemizde de bu türün iyi örnekleri var ama sayısı oldukça az ve sınırlı bütçeyle çekildikleri için beklenen ilgiyi görecek kadar izleyici ile buluşamadılar. Korku türü genel olarak, sınırlı bütçelerle çalışan hırslı yaratıcıların çılgın hayal güçleriyle izleyicileri korkutarak dikkat çekmesini sağlıyor. Bu yüzden, dünya genelinde korku seyircilerine hitap eden çok sayıda film festivalinin olması şaşırtıcı değil. Ama ne yazık ki henüz Türkiye’de bu tür özelinde düzenlenen bir festival yok; yine de İKSV Film Festivali, Kaş Uluslararası Kısa Film Festivali ve Ayvalık Uluslararası Film Festivali gibi organizasyonlarda korku filmleri izleme şansını bulabiliyor olmamızı olumlu olarak değerlendiriyorum.

Bu makalede ele alacağım festivaller, Amerika Birleşik Devletleri’nde en korkunç, en kanlı, en doğaüstü ve deneysel yeni filmleri, korku tutkunlarının keyfi için gösteriyor. Çektiği korku filmini uluslararası arenada tanıtmak isteyen sinemacılar için bu festivaller oldukça iyi bir fırsat. Eğer bir korku sinemacısıysanız ve eserlerinizle izleyicileri ürkütmek istiyorsanız, işte dikkate almanız gereken dört korku filmi festivali:

Chicago Korku Filmi Festivali (3-5 Ekim 2025)

Yirmi altıncı yılına giren bu festival, yerel korku kısa filmlerinden oluşan bir öğleden sonrasından, dünyanın dört bir yanından sinemaseverleri bir araya getiren üç günlük uluslararası bir etkinliğe dönüştü. Çeyrek asırlık festival, önceki yıllardan daha fazla izleyici çekerek popülerliğini arttırıyor.

Festival, korku filmlerinin dağıtım bulmasına yardımcı olması ve sinemacıların kariyerlerini desteklemesiyle tanınıyor. Özellikle Networking Fast Pass (dijital bir iletişim paylaşım sistemi) ve yalnızca sinemacılar, ekip, yapımcılar ve dağıtımcılar için özel VIP salonu gibi ağ kurma etkinlikleriyle dikkat çekiyor.

En önemlisi, bu etkinlik, dünyanın dört bir yanından 220’den fazla bağımsız korku filmini izlemek ve ilham almak için mükemmel bir yer. Büyüleyici korku atmosferi, 110 yıllık tarihi Logan Tiyatrosu’nda hayat buluyor.

Horror Underground Film ve Senaryo Festivali (11 Kasım 2025)

Dokuzuncu yılında olan bu çok şehirli festival, yalnızca korkutmakla yetinmeyen, alışılmadık ve yıkıcı temalarla korku türünün sınırlarını zorlayan bağımsız filmleri sergilemeye adanmış.

Yılda birkaç kez düzenlenen bu karma festival, kabul edilen filmleri geniş bir izleyici kitlesine sunuyor. Gösterim sonrası, profesyonel bir moderatör eşliğinde izleyicilerle film tartışılıyor ve geri bildirimler sinemacılara ulaştırılıyor. Dünya çapındaki korku topluluğunun büyümeye devam edebilmesi için sanal gösterim seçeneği de mevcut. Kabul edilmeyen filmler için de düzenleme kurulu tarafından geri bildirim sağlanıyor. Horror Underground, projeleri doğru kişilere ulaştırmayı ve yeni korku sinemacılarını izleyicilere sunmayı hedefleyen bir festival.

Telluride Horror Show (10-12 Ekim 2025)

MovieMaker Magazine, New York Times ve Fangoria tarafından övgüyle söz edilen bu etkinlik, bir ay öncesinde düzenlenen ünlü Telluride Film Festivali’nin gölgesinde kalsa da korku hayranları için vazgeçilmez olmaya devam ediyor.

16 yıl önce Colorado’nun ilk korku filmi festivali olarak başlayan Telluride Horror Show (Korku Gösterisi), dünyanın en çok katılım alan tür festivallerinden biri haline gelmiş durumda. Her yıl Ekim ayında, binlerce korku hayranı, büyüleyici dağ kasabası Telluride’e korku, karanlık fantezi, bilimkurgu ve gerilim filmlerinden oluşan uluslararası bir seçkiyi izlemek için akın ediyor. Festival, yeni sinemacılara sektör fırsatları sunuyor: Kabul edilen kısa filmler, Antihero Entertainment yapımcısı Aengus McLoone ve 18Hz yaratıcı yöneticisi Nick Romano’ya gösteriliyor.

20’den fazla uzun metraj ve 50 kısa filmi izlemek için salonları dolduran sinemaseverler, sürpriz konuklar ve temalı partilerle unutulmaz bir deneyim yaşıyorlar.

Buried Alive Film Festivali (6-9 Kasım 2025)

Adı bile insanın tüylerini diken diken eden Buried Alive (çev. Diri Diri Gömüldü) Film Festivali, bu ürkütücü ismiyle Atlanta’nın sinema sahnesine damga vurmayı başarırken, korku, bilimkurgu ve gerilim türlerinde cesur, yenilikçi ve sınırları zorlayan hikâyeleri ABD’nin güneydoğusuna taşıyor. 18. yılına giren bu etkinlik, adeta bir korku şenliği… Karanlık salonlarda çığlık atan izleyiciler, yaratıcı sinemacıların çılgın fikirleri ve Atlanta’nın canlı atmosferiyle harmanlanmış bir sinema deneyimi. Festival, sadece bir gösterim platformu değil; aynı zamanda yeni yeteneklerin keşfedildiği, korku tutkunlarının buluştuğu ve sinema aşkının nabzının attığı bir buluşma noktası.

Festivalin kurucuları Blake Myers ve Luke Godfrey, korku türüne olan tutkularını Atlanta’nın sokaklarına taşımak için 2007’de bu maceraya atılmış. Aynı zamanda korku odaklı film şirketi Gorehound Productions’ı da yöneten bu ikili, bağımsız sinemacıların sesini duyurmak için Buried Alive’ı hayata geçirmiş. Ama asıl büyüleyici olan, festivalin sunduğu Sinema Meydan Okuması (Cinema Challenge): Sinemacılara yalnızca 13 gün içinde 13 dakikalık bir korku filmi çekme görevi veren bu yarışma, adeta bir yaratıcılık maratonu. Yerel sanatçıları bir araya getirerek, Atlanta’nın sinema topluluğunu güçlendiren bu meydan okuma, ortaya çıkan filmlerin festivalde gösterilmesiyle sonuçlanıyor.

Atlanta’nın tarihi Plaza Theatre gibi mekânlarında gerçekleşen festival, korkuseverleri dört gün boyunca (6-9 Kasım 2025) karanlık bir yolculuğa çıkarmayı hedefliyor. Zombilerden uzaylılara, psikolojik gerilimlerden doğaüstü kâbuslara kadar her türden film, izleyicileri koltuklarına çivileyecek gibi. Atlanta’nın sıcak Güney ruhuyla korkunun soğuk nefesini birleştiren bu festival, her sinemaseverin Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesi’nde olmayı hak ediyor.