Home > İnceleme - Analiz > Halloween: İnsanüstü Bir Katilin Hikayesi

Halloween: İnsanüstü Bir Katilin Hikayesi

Halloween, defalarca taklit edilmiş bağımsız bir korku klasiğidir. Bunun yanı sıra seri cinayetlerin işlendiği ‘teen slasher’ adı verdiğimiz filmlerin öncülerinden birisi sayılır. Akıl hastanesinden kaçan insanüstü bir psikopatın, cadılar bayramı gecesinde liseli gençleri öldürmesini anlatan ‘Halloween’, slasher filmlerinin geleneksel yapı taşlarını (seks sonrası gelen ölümler, katilin öldürmeyi planladığı kişiyi takip etmesi, katil görüş açısı) başarıyla işlemiştir. 70’lerde ve 80’lerde onlarcasına tanık olduğumuz kanlı slasher filmlerinin aksine bu filmde daha az kana yer
verilmiştir.

1963 yılında 6 yaşındaki Michael Myers İllinois’daki evlerinde 15 yaşındaki kız kardeşini bıçaklayarak öldürür. Michael en kısa sürede yakınlardaki bir ıslahevine gönderilir ve psikiyatrist Sam Loomis’in gözetimi altında tutulur. Yıllar sonra, bir gece Sam Loomis Myers’ı mahkemeye götürürken elinden kaçırır. Ertesi gün Haddonfield kasabasında Cadılar Bayramı hazırlıklarına başlanmıştır. Lise öğrencisi Laurie boş zamanlarında çocuk bakıcılığı yapmaktadır, Myers ise Haddonfield’e dönmüş ve Laurie’yi takibe almıştır. Myers’ın ilk kurbanı Annie’dir, erkek arkadaşıyla buluşmak için arabasına binen genç kız arka koltukta saklanan Myers tarafından boğularak öldürülür. Laurie’nin diğer kız arkadaşı Lynda ve sevgilisi Bob yeni kurban adaylarıdır. Bob mutfakta Myers’la karşılaşır ve duvara çivilenir, Lynda ise telefon kablosuyla boğulur. O sırada Loomis, Haddonfield’da umutsuzca Myers’ın izini sürmektedir. Laurie, Lynda’yla telefonda konuşurken aniden hat kesilmiştir, komşu eve kontrole gittiğinde arkadaşlarının cesetleriyle karşılaşır.

Myers evin üst katında Laurie’yle bıçakla saldırır ama merdivenlerden yuvarlanan Laurie, çocuk baktığı eve kaçmayı başarır. Myers’ın boynuna örgü şişi saplar, Laurie dolaplardan birinin içine saklanır. Dolabın kapağını açan Myers, Laurie tarafından bu sefer kıyafet askısının sivri ucundan yaralanır. Myers bu olaydan sonra bıçağını düşürüverir ve Laurie tarafından bir kez daha yaralanır. Myers tam Laurie’yi öldürmek üzereyken Loomis yetişir ve altı el ateş eder. Myers balkondan sırt üstü bir şekilde aşağıya düşmüştür. Loomis pencereden dışarı baktığında Myers’ın kaybolduğunu görür…

John Carpenter ‘‘Halloween’le ilgili görüşlerine şunları eklemiştir: “Amerika’nın küçük bir kasabasında ölümü çağrıştıran bir bakış fırlatıyorsunuz. Geniş açılı lensler, kaydırma çekimleri ve Steadicam burada işinizi kolaylaştırır. Klostrofobik bir etki yaratan gece çekimleri en büyük yardımcınızdır.’’ Carpenter, Michael Myers’ı doğaüstü bir varlık olarak tasarladığını da vurgulamıştır. Bana kalırsa Myers’ı bu kadar ölümsüz ve doğaüstü yapmalarının nedeni devam filmlerine açık kapı bırakmasıdır.