Oliver Hirschbiegel yönetmenliğinde “Diana” filmi 2013 yılında vizyona çıkmıştır. Film Diana’nın Pakistanlı sevgilisi Hasat Khan’la olan ilişkisine odaklanır. Khan, Diana için çok değerli birisidir, ancak Diana ona ne kadar değer veriyor olsa da Khan içinde hep bir tedirginlikle yaşamaktadır. Bu tedirginlik, Diana’nın dünyadaki en ünlü kişi olmasıdır. Dünyada Diana’nın “her topluma karşı fazlaca fedakar olmasıyla” tanınması Khan için adeta bir gurur kaynağıdır lakin Khan bu ilişkinin dışarıdan zarar göreceğini bildiği için hep korkmaktadır. Nedeni bilinmeyen bir trafik kazasında Diana hayatını kaybetmiştir ve bu Khan’ı feci şekilde yaralamıştır, tıpkı diğer bütün insanlar gibi. Prenses Diana insanlara olan yardımlarıyla ve AIDS konusundaki farkındalığı ile hatırlanır. Topluma olan bağlılığı, onu kraliyet ailesindeki sınırı aşıp daha da ötesine taşınmasına sebep olmuştur. Sağlık, eğitim ve sosyal hizmet alanlarında yaptığı katkılar onun topluma karşı ne kadar duyarlı bir birey olduğunu gösterir. Topluma karşı yaptığı yardımlar onun halkla ilişkisini olumlu etkilemiştir. Bu inceleme yazısında sizlere Diana’nın Pakistanlı sevgilisiyle olan ilişkisini ve dünyanın her yerine yardımlar savurmasından bahsedeceğim. (Zeynep Aksoy, 2021)
Mesafeyi Koruyamamak
Filmde Diana’nın Khan’a ilk görüşte aşık olduğu kolayca görülebilir. Bir insan gerçekten aşık olduğunda adeta gören bir kör gibi olur… Diana da bu şekilde olmuştu. Charles ile olan evliliği onu çok yormuştu ve mutluluk kaynağının insanlara yardım etmek olduğunu anlamıştı ve bu yoldan devam etmişti. Ancak Khan onun için çok başkaydı, yeniden doğmuş gibiydi. Çünkü Khan Diana’ya gerçek hayatı gösteriyordu, Diana’nın hastaneyi çok merak etmesi ve Khan’ın onu doyasıya gezdirip öğretmesi Diana’ya çok fazla his katmıştı. Ardından çok geçmeden buluşmalar ayarladılar ve hızlı bir şekilde yakınlaştılar. Çünkü Diana çoktan kafasında onunla ilgili gelecek hayalleri kurmuştu ve Khan’ı hızlı bir şekilde etkileyeceğini düşündü. Khan akıllı bir doktor olduğu için kendisine dur demeyi biliyordu lakin bu iki kişinin arasındaki mesafenin fazla aşıldığını Diana’ya bir türlü anlatamıyordu. Diana onun için farklı kılıflara bürünüp sürekli onun yanına ulaşma içerisindeydi. Khan olmadan geçen her gün Diana için melankoli bir genç kıza bürünme günüydü. Ardından Khan daha fazla dayanamayınca onunla iletişimi bir süre kesti ve Diana’nın hiçbir aramasına cevap vermedi. Diana buna gün geçtikçe sinirleniyor, daha fazla dayanamayıp bir akşam saati onun yanına yani çalıştığı hastaneye gidiyor. Khan onu görünce derhal çıkmasını rica eder ancak Diana hastaneden çıkınca onu takip eden habercilerle karşılaşır onlara sinirlenir. Diana, Khan’a her ulaşma çabasında çok farklı engellerle karşılaşır ancak Diana gerçekten seven birisi olduğu için onun peşinden gitmeye devam eder. (Viktor Apalaçi, 2021)
Diana ve Khan arasındaki ilişki sadece tek kişinin baskın şekilde değer verdiği bir ilişkidir. Ne kadar ilk zamanlar bu durum iki taraflı gözükse de aslına bakarsak her şey sadece Diana’nın verdiği çaba ve emeklerle gerçekleşti. Khan’nın eylemleri sadece birer gösterişten ibaretti. Diana onu daha iyi tanımak için Pakistan’a gidip ailesiyle bile tanışmıştı. Khan onu sadece mesleğinde yaşadığı stresi atmak ve cinsellik için kullanmıştı. İkisinin birbirine verdiği değer oldukça tutarsızdı. Khan Diana’nın gerçekten değerli olduğunu öldüğü gün anlamıştı. Sadece öldüğü gün tüm dünya tarafından ne kadar takdir edildiğini, toplum tarafından çok sevildiğini ve insanlara asla yardım etmekten vazgeçemeyeceğini anlamıştı. (Evsen Mercan,2014)
Şöyle bir durum da söz konusu ki Diana dünya çapında en ünlü ve zengin insanlardan biriydi. Khan’nın korktuğu durum onu çok kötü etkilemesi diyebiliriz. Diana onun başarılı ve çok gayretli biri olduğunu görerek iş başvurusunda destek sağlamıştı ancak Khan bunu gördüğünde direkt sinirlenmişti ve Diana’ya bu konu hakkındaki düşüncelerini bağırarak ifade etmişti. Diana aynı zamanda Khan’nın içinde taşıdığı “ünlü biriyle sevgili olmanın” tedirginliğine de yardımcı olmaya çalışıyordu ama Khan buna da karşı gelmeye devam ediyordu. Khan’nın Diana’ya karşı taşıdığı tüm duygulat tedirginlikten ibaretti, kendisini Diana’ya karşı çok az açıyor her defasında çekingen ve uzak durmaya çalışıyordu. Tabii bu sürede Diana’nın duygular alev almış daha da büyüyordu. Tek taraflı yaşanan her ilişki çok ağır bir manipülasyon sürecidir de diyebiliriz. Manipülasyon öyle bir derece yırtıcıdır ki haklı olduğunuz yerde sebepsizce haksız duruma bile düşürebilirsiniz kendinizi. (Anonim,2013)
Bütün İnsanların Hayatlarına Dokunma Çabası
Diana için yardımseverliğin vücutlaşmış hali de diyebiliriz. Prenses Diana, kraliyet ailesinde kraliçe olmakla kalmayıp, çevresindeki insanlara olan duyarlılığı ve sevgisi ile de hatırlanır. 1990 yılının başında AIDS salgınına karşı fark yaratmak için bir süre halkı büyük bir kampanyaya davet etti. Diana, bu kampanya içerisinde her daim bir lider olarak kalmıştı. Sosyal yardımlaşmalarda gerçek liderliğini ortaya koyardı. Sanki insanlara yardım etmek için doğmuş gibiydi, işini sevgi ve emekle bıkmadan usanmadan yapmaya devam ediyordu. Eğer günümüzde de hayatta olabilseydi, hala bir güçlü lider olarak yaşamaya devam eder, tüm çabalarını ortaya koyardı. Diana yardımseverliğini genel olarak çocuklarla ve sağlık kurumları içerisinde gösterirdi. Dünyada ve İngiltere’de gerçekleşen bütün yardım kuruluşları için çaba sarf ederdi. Çocukların sağlığına ve eğitim hayatına katkıda bulunarak dünya üzerinde binlerce çocuğun yaşamına dokunurdu. (Anonim, 2018)
Diana her zaman sosyal yardımlaşmalar içerisinde olurdu. Engelli bireylere yardım etme, AIDS hastalarına olan katkısı, bağış toplama zamanları aktif bir şekilde görevini yaparak toplumda zor durumda yaşayan kim varsa hepsine yardım elini uzatmaktan vazgeçmemişti. Diana aynı zamanda savaş mağdurları, evsizler ve çocuk istismarı gibi sosyal sorunlarda da verdiği desteklerle herkes tarafından dikkat çekmişti. (Esra Güngör, 2021)
Bu tür sosyal sorunlarda da aktif görevli olarak yine toplumun güvenini kazanmaya devam ediyordu. Diana’nın yardımseverliği sadece maddi yardımlarla da kalmadı, aynı zamanda bolca duygusal bağ kurdu ve insanlara umut olmak konusunda da kendini kazandırmıştı. Hastaneleri ziyaret ederek, bireylerle yüz yüze iletişimi eksik etmeyerek toplumun ona olan güvenini kazandırmaya devam ediyordu. (Anonim, 2013)
Prenses Diana’nın sebebi hala bilinmeyen ölümü, onun insanlara karşı yardımseverliği ve değer vermesiyle insanlara olan düşkünlüğünün özdeşlemesine neden olmuştur. Diana’nın insanlığa bıraktığı bu değerli miraslar asla unutulmayacak. Diana’nın dünya genelinde olumlu değişikliklere yol açma çabası hala yaşayacak. Çünkü o insanlığa aynı zamanda yardım etmenin değerini hediye etti. İnsanlar Diana sayesinde binlerce kez defa yardım etmeyi ve anlayışlı olmayı öğrendi. Diana, insanlara umut veren ve umudu etrafa dağıtmayı öğreten harika bir kadındır. Toplumsal sorunlara neşeli bir figür olarak sonsuza dek hatırlanacaktır. Kötü olaylar maalesef ki her hayatın içerisinde yaşanıyor, yaşanacak ve yaşanmaya devam edecektir. Bu duruma kimse engel olamaz. Ancak her kişi kendi içinde yardımseverlik duygusunu benimser ve çevresine bunu anlatmasa da göstermeye çalışsa, işte o an demektir ki bir şeyler değişebilir. Kimse insanlığın, anlayışın, saygının ve umudun ölmesini istemez. Ancak gerçekten de iyi bir dünyada yaşayan herkes bu değerlerin sorumluluğunu önce kendine ardından yaşadığı topluma öğretmelidir. (Nazlı Senem Dalgıç, 2021)
Kaynakça
https://sinemakafasi.com/2014/07/21/diana-2013-efsanenin-bilinmeyen-hikayesi/
https://www.haber7.com/sinema/haber/1085985-diana-filmine-elestiriler-cig-gibi
https://tarihdergi.com/beyazperde-ve-ekranda-krallar-kraliceler-saraylar-skandallar/
https://www.beyazperde.com/filmler/film-199230/elestiriler-beyazperde/