1968 yılında Fernando Solanas ve Octavio Getino, “Üçüncü Sinema’ya Doğru” başlıklı bir manifesto yayımlar; Birinci Sinema, Amerikan film endüstrisi tarafından empoze edilen modeli uygulayan filmleri içerir, İkinci Sinema, sanat ya da auteur sinemasıdır ve politik olarak reformist olmasına karşın büyük dönüşümler yaratma kapasitesine sahip değildir, ‘kurtuluş sineması’ olarak tanımladıkları Üçüncü Sinema ise sistemin asimile edici niteliklerine karşın mukavemet etmeyi hedefleyen sinema dili oluşturma niyetindedir.
“Bu sinema, devrimci olmalıdır, aynı zamanda yeni bir sinematografik dili icat etmelidir, çünkü yeni bir bilinçliliği ve yeni bir toplumsal gerçekliği yaratmak zorundadır”
Üçüncü Sinema kavramı, 1966’da ülkelerinde gerçekleşen darbeye karşı, Arjantinli bir grup sinemacının Kızgın Fırınların Saati filmiyle ve ardından Fernando Solanas ve Octavia Getino’nun kaleme aldıkları manifesto ile simgeleşmiştir.
Biz de Üçüncü Sinema adını alarak bir sinema blogu geliştirdik. Blogumuz; sinemada en doğrusunu ben bilirim küstahlığıyla hareket eden, yapımcılar veya platformlardan aldıkları reklamlar ve fonlar doğrultusunda gerçekçi olmayan bir şekilde filmleri, yönetmenleri övüp insanları manipüle eden, kimin sinema eleştirmeni olup olmayacağına karar verecek kadar mafyalaşan sinema sitelerine karşı kurulmuştur.
Bizler, Üçüncü Sinema’nın devrimciliğini filmler doğrultusunda değil, blog doğrultusunda gerçekleştirmek istedik. Bu bağlamda, kimseyi dışlamadığımız için dileyen herkes bizimle iletişime geçerek makalelere uygun şekilde sinema hakkında yazı yazabilir.