1. My Favourite Cake – Maryam Moghaddam & Behtash Sanaeeha, 2024
Yetmiş yaşındaki Mahin, kocası öldüğünden, kızı da Avrupa’ya gittiğinden beri Tahran’da tek başına yaşamaktadır. Bir öğleden sonra çay içmeye çıkınca yalnızlık rutini kırılır ve aşk hayatı yeniden canlanır.
2. Fallen Leaves – Aki Kaurismäki, 2023
İki yabancı Helsinki’de bir gece tesadüfen karşılaşır. Hayatlarının ilk, tek ve son aşkının arayışındadır ikisi de. Ne var ki adamın alkolik oluşu, kaybedilen telefon numaraları, birbirlerinin adlarını bilmemeleri ve hayatın genelde mutluluk arayanların yoluna taş koyması gibi nedenlerle işler yolunda gitmez.
3. First Snow of Summer – Chris Raiber, 2023
Asla aşık olmayacağına kendini inandırmış olan Alexander, küçük bir şapka mağazasında Caro ile tanışana kadar bu fikrini korur.
4. The Happiest Day in the Life of Olli Mäki – Juho Kuosmanen, 2016
Finlandiya’nın yetiştirdiği en önemli boksörlerden olan Olli Mäki, Davey Moore ile yapacağı tüy siklet dünya şampiyonluğu unvan maçı öncesi ülkenin ve basının yoğun ilgisi altındadır. Menajeri de gereken tüm hazırlıkları yapmıştır. Ancak maçtan kısa bir süre önce tanıştığı Raija’ya duyduğu aşk, güçlü rakibiyle yapacağı hayatının maçına konsantre olmasını güçleştirecektir.
5. A Separation – Asghar Farhadi, 2011
Simin, kocası Nader ve kızı Termeh’le birlikte İran’ı terk etmek istemektedir. Nader’in Alzheimer hastası babasını bırakmayı reddetmesi üzerine boşanma davası açan Simin, dava talebi reddedilince anne babasının evine gider. Termeh ise babasıyla kalmaya karar vermiştir. Nader kızına ve babasına bakması için hamile bir genç kadını tutar; ama bu durum daha fazla soruna yol açacaktır.
6. Reprise – Joachim Trier, 2006
Erik ve Philip, yazar olmaya çalışan çok yakın iki arkadaştır. Erik sürekli yayın evlerinin kapısını aşındırıp geri çevrilirken, Philip bir gecede ünlü bir yazar olur. Ünlü olduktan sonra yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle hastanede tedavi gören Philip, altı ay sonra taburcu olur. Hastaneden büyük bir değişim geçirerek çıkar ve dostu Erik’e yazarlığı bıraktığını söyler. Ancak bu durumu kabul etmek istemeyen Erik, dostunu tekrar yazarlığa döndürmeye çalışacaktır.
7. The Man Without a Past – Aki Kaurismäki, 2002
Kimliği bilinmeyen bir adam, yeni bir hayata başlamak için Helsinki’ye gelir. Amacı yeni bir iş bulmaktır. Ancak ölesiye dayak yedikten sonra tüm hafızasını kaybeder… Buna rağmen ayakta durmaya çalışan adama kimse yardımcı olmak istemez. İş ve işçi bulma kurumundan da bir sonuç çıkmayınca, Kurtuluş Ordusu’na yardımcı olmaya başlar. Ordunun bandosu, yeni bir uğraşın kapısını aralayacaktır. Fakat hatırlayamadığı geçmişi, kendisine pusu kurmuş beklemektedir!
8. The Apartment – Billy Wilder, 1960
Bir sigorta şirketinde küçük bir masası olan C.C. Baxter, kariyerinde yükselebilmek adına evinin kapısını üst derece yöneticilerinin özel işlerini yapabilmeleri için açık tutmaktadır. Tabi karmaşıklıklar ve problemler illa ki yaşanacak, bunlar arasında romantik bir hava da esmeye başlayacaktır.
9. Sonbahar – Özcan Alper, 2008
Ekonomik nedenlerle sadece yaşlıların kaldığı Doğu Karadeniz’deki bir dağ köyüne gelen Yusuf, bir tek çocukluk arkadaşı Mikail ile görüşmektedir. Sonbaharın kendini yavaş yavaş kışa teslim ettiği günlerde Yusuf, Mikail ile gittiği bir meyhanede fahişelik yapan genç ve güzel Gürcü kızı Eka ile karşılaşır. Farklı dünyalardan gelen bu iki insanın birlikteliği için ne zaman ne de koşullar uygundur. Yine de Yusuf için aşk son bir kez hayata tutunma ve kendi yalnızlığından sıyrılma çabasına dönüşür. Eka içinse Yusuf bu dünyadan çok uzakta, hatta şimdiki zamanda yaşamayan, Rus romanlarından kaçmış bir karakterdir.
10. Üçüncü Sayfa – Zeki Demirkubuz, 1999
Filmlerde figüranlık yapan İsa, mafyatik bir ‘yerde’ 50 doların çalınması ile şüpheleri üstüne çekmiştir. Feci şekilde dayak yiyen İsa’ya parayı geri getirmesi için 24 saat süre tanınır. İsa 50 doları değil ama rastlantı sonucu bir tabanca bulur ve geride bir not bırakıp evinde intihar etmeye karar verir. Tam tetiğe basacağı anda zil çalar….
11. Sen Aydınlatırsın Geceyi – Onur Ünlü, 2013
Göğünde iki güneşi, üç dolunayı olan küçük bir Anadolu kasabasında süper güçlere sahip olsalar da kasaba sakinleri hepimiz gibi insani sıkıntılarla hayatlarını sürdürürler. Duvarların arkasını görebilen Cemal’in hayattan bir beklentisi kalmamıştır. Üstüne çöken sıkıntıyla baş etmeye çalışırken nesneleri parmağıyla oynatabilen Yasemin de kendine bir çıkış yolu arar. Fakat zamanı durdurabilen Defne bir süre sonra işlerin karışmasına sebep olacak, Yasemin’in ölümsüz patronu da Cemal’in endişelerini gidermeye çalışan görünmez ilkokul öğretmeninin tavsiyelerini boşa çıkartacak şeyler yapacaktır.
12. Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu – Tuncel Kurtiz, 1984
Türk Sanat Müziği sanatçısı Leyla Akın, orkestrasında ud çalan Cemal Bey ile uzun yıllardır beraber çalışmaktadır. Bir gün Cemal Bey hayatını kaybeder. Bu ölüm Leyla’yı derinden etkiler. Leyla, Cemal Bey’in hayatını, düşüncelerini ve duygularını daha iyi anlayabilmek adına onu tanıyan insanlarla görüşmeye başlar. Ancak bu yolculukta geçmişte farkında olmadığı bir aşk hikâyesini keşfedecektir.
13. Kırık Bir Aşk Hikayesi – Ömer Kavur, 1981
İşleri kötüye giden genç iş adamı Fuat, ailesinin zoruyla kasabanın zenginlerinden, bir fabrikatörün kızı olan Belgin ile nişanlanır. Fuat, nişanlandığı gece kasabaya yeni tayin olan edebiyat öğretmeni Aysel ile tanışır ve ondan hoşlanmaya başlar. Zamanla Fuat ile Aysel yakınlaşır ancak bu yakınlaşma pek çok sorunu da beraberinde getirecektir.
14. Selvi Boylum Al Yazmalım – Atıf Yılmaz, 1978
Birbirlerine körkütük aşık olan İlyas ve Asya’nın arasındaki muhteşem aşkın sonu felaketle sonuçlanır. İlyas Asya’yı aldatmıştır. Destansı aşk beklenmedik şekilde sona ermiştir. Bu ihanet sonucunda Asya evini terk eder. İlyas başka bir seçenek bırakmamıştır çünkü. Tek oğlu Samet’le kimsesiz kalan çaresiz kadın türlü zorluklar sonrasında Cemşit isimli bir adamla tanışır. İyilik timsali olan Cemşit çaresiz kadın ve oğluna evinin kapılarını açar, kendi ailesiymiş gibi yakın davranır. Yıllarca bu şekilde yaşayan Cemşit ve Asya artık bir aile olmuştur ve Samet Cemşit’e ‘baba’ demektedir. Her şey böylesine yolunda giderken bir gün ansızın İlyas çıkagelir.