Home > Listeler > Kış Aylarında İzlenebilecek Sıcacık Filmler

Kış Aylarında İzlenebilecek Sıcacık Filmler

Kış geldi, kar yağıyor, ev sıcacık… Şimdi tam battaniye, sıcak içecek ve güzel filmlerin zamanı. Küresel ısınma yüzünden bizi çetin bir kış bekliyor gibi. O yüzden belki 4 ay sürecek olan kış mevsiminin her haftasına uygun film(ler) denk gelecek şekilde bir izleme listesi hazırlamaya karar verdim. İşte kar yağarken ya da yılbaşı ışıkları altında izleyince insanın içini ısıtan, kalbine dokunan filmler:

  1. Küçük Kadınlar / Little Women (2019) – Greta Gerwig

Greta Gerwig’in yönettiği bu uyarlama, Louisa May Alcott’ın aynı adlı efsanevi romanının çağdaş bir sinema diliyle yeniden anlatılmış hali. Dört kız kardeşin (Jo, Meg, Beth ve Amy) İç Savaş döneminde Massachusetts’in karlı sokaklarında büyüme hikâyesinin işlendiği filmde Saoirse Ronan, Florence Pugh, Emma Watson ve Eliza Scanlen’in muhteşem oyunculuklarını izliyoruz. Alexandre Desplat’ın müziğine Yorick Le Saux’nun görüntü yönetmenliği de eklenince kışın en güzel aile filmlerinden biri çıkıyor karşımıza.

  1. Bir Köşe Dükkânı / The Shop Around the Corner (1940) – Ernst Lubitsch

Ernst Lubitsch’in yönettiği bu klasik romantik komedi, Budapeşte’de bir hediyelik eşya dükkânında geçiyor. James Stewart ve Margaret Sullavan birbirlerinden nefret eden iki çalışanı canlandırırken, aslında mektup arkadaşı olarak birbirlerine âşık olduklarının da farkında değillerdir. Karlı yılbaşı öncesinin en tatlı, en naif romantik komedisi desek yeridir (You’ve Got Mail’in orijinali). Yönetmenin o ünlü “dokunuşu” burada tam anlamıyla zarafet, nezaket ve sıcaklık olarak bizi selamlıyor.

kis aylarinda izlenebilecek sicacik filmler 2

  1. Harry Potter Serisi (özellikle ilk 3 film) (2001-2004) – Chris Columbus & Alfonso Cuarón

Hogwarts’taki Noel sahneleri, uçuşan kar taneleri, süveterler, şöminelerin ısıttığı salonlar… Kışın büyüsü tam da burada başlar. Chris Columbus’un ilk iki filmi (Felsefe Taşı, Sırlar Odası) ve Alfonso Cuarón’ın Azkaban Tutsağı kışın vazgeçilmezleridir. Özellikle üçüncü filmde bol bol kar görürüz. Serinin takipçileri için mükemmel bir seçim bence.

  1. Bugün Aslında Dündü / Groundhog Day (1993) – Harold Ramis

Karlı Punxsutawney’de aynı günü tekrar tekrar yaşayan Phil Connors (Bill Murray), başta sinirli bir hava muhabiri iken yavaş yavaş sakinleşiyor, empati kurmayı öğreniyor. Harold Ramis’in yönettiği bu film, kış filmlerinin en derin olanlarından. Komedi, felsefe ve romantizmi barındırıyor; yani hepsi bir arada diyebileceğimiz bir film. Andie MacDowell ile Bill Murray’in kimyası, Danny Rubin’in zekâ dolu senaryosuyla birleşince kış gecelerinin favorisi olacak bir film ortaya çıkmış.

  1. Amélie / Le Fabuleux Destin d’Amélie Poulain (2001) – Jean-Pierre Jeunet

Listedeki yeri 5’e denk gelmiş olsa da Le Fabuleux Destin d’Amélie Poulain benim başucu filmim. Yılda en az bir kez bu filmi izlerim ve eğer bir gün benim de bir filmim olursa Amélie gibi çekebilmiş olmayı çok isterim. Paris’in soğuk ama rengârenk sokakları, Audrey Tautou’nun o tatlı gülümsemesi, Yann Tiersen’in piyano melodileri mükemmel bir şekilde bir araya gelmiştir bu filmde. Amélie, Montmartre’da bir kafede çalışır ve etrafındaki insanların hayatlarını gizlice güzelleştirmeye çalışır. Jean-Pierre Jeunet’nin büyülü realizmi, Bruno Delbonnel’in yeşil-kırmızı renk paletleriyle süslü görüntü yönetmenliği soba gibi içimizi ısıtan bir film ortaya çıkmasına sebep olmuş.

  1. Aşk Her Yerde / Love Actually (2003) – Richard Curtis

Richard Curtis’in yazıp yönettiği bu film, Londra’da Noel öncesi birbirine bağlı dokuz aşk hikâyesini anlatır. Hugh Grant, Colin Firth, Emma Thompson, Keira Knightley, Alan Rickman gibi harika oyunculardan oluşan bir kadrosu da vardır filmin. Kar yağıyor, havaalanında sevgililer birbirlerine koşuyor, sokak müzisyenleri “All You Need Is Love” çalıyor; yılbaşı klasiklerinin kralı Craig Armstrong’un müziği, Michael Coulter’ın ışıltılı görüntü yönetmenliği ile kusursuz bir Noel temalı filme evriliyor.

kis aylarinda izlenebilecek sicacik filmler 3

  1. Doktor Jivago / Doctor Zhivago (1965) – David Lean

David Lean’in yönettiği bu epik aşk hikâyesi, Rus Devrimi sırasında geçiyor. Omar Sharif ve Julie Christie’nin başrollerde olduğu film, Sibirya’nın buzlu çöllerinde geçen unutulmaz sahneleriyle ünlüdür. O meşhur buz sarayı, trenin karlı bozkırlarda ilerleyişi, Maurice Jarre’nin “Lara’s Theme” melodisi… 60’ların en büyük romantik kış destanı  Freddie Young’ın muhteşem görüntü yönetmenliği ile 70mm’de çekilmiştir.

  1. Kardan Adam / The Snowman (1982) – Dianne Jackson

Raymond Briggs’in çizgi romanından uyarlanan 26 dakikalık bu animasyon, 80’lerde çocuk olanların favorilerindendi. Küçük bir çocuk kardan adam yapar, gece kardan adam canlanır ve birlikte uçarlar. Sıfır diyalog ve sadece müzikle yaratılan bu filmde Howard Blake’in “Walking in the Air” şarkısı hâlâ en güzel kış melodisi olarak hafızalardaki yerini almıştır.

  1. Fargo (1996) – Joel ve Ethan Coen

Coen Kardeşler’in yönettiği bu kara komedi, karın bir metreye ulaştığı Minnesota’da geçer. Frances McDormand’ın hamile şerif Marge Gunderson’u, William H. Macy’nin beceriksiz suçlusu Jerry Lundegaard’ı bu filmde buluşmuştur. Roger Deakins’in karlı manzaralardaki görüntü yönetmenliği ve Carter Burwell’in hüzünlü müziğinin birbirinin eşlikçisi olduğu bu filmde soğuktan donarsınız ama kahkahalarla da ısınırsınız.

kis aylarinda izlenebilecek sicacik filmler 4

  1. Kutup Ekspresi / The Polar Express (2004) – Robert Zemeckis

Robert Zemeckis’in yönettiği bu animasyon milenyumun kış klasikleri arasına girdi bile. Tom Hanks’in birden fazla karakteri seslendirdiği büyülü bir tren yolculuğunun anlatıldığı yapımda, karlı yolculuk, sıcak çikolata, çan sesi ve Kuzey Kutbu’na doyarız (ya da doyamayız; bakış açınıza bağlı). Chris Van Allsburg’ın kitabından uyarlanan film, çocukların ve içindeki çocuğu hâlâ koruyanların filmidir. Alan Silvestri’nin müziği ve Don Burgess ile Robert Presley’in mo-cap* görüntü yönetmenliği çok başarılıdır.

*Mo-cap: Hareket yakalama veya mo-cap, insanların veya nesnelerin hareketlerini kaydeden teknolojinin adıdır. Hareket, sensörler aracılığıyla yakalanır ve veriler sanal bir ortamda fotogerçekçiliği sağlamak için bir bilgisayar programına aktarılır. Böylece karakterlere gerçeğe uygun şekilde hareket verilebilir.

  1. Inside Llewyn Davis (2013) – Joel ve Ethan Coen

Coen Kardeşler’in listedeki ikinci filminde olaylar 1961 kışında New York’ta geçiyor ve parasız bir folk şarkıcısının hikâyesi anlatılıyor. Oscar Isaac’in Llewyn Davis’i, sokaklarda dolaşır, koltularda uyur, Greenwich Village’daki kafelerde şarkı söyler. Bruno Delbonnel’in gri-mavi tonlarındaki renk paletini kullandığı görüntü yönetmenliği, T. Bone Burnett’ın müziğiyle birleşerek soğuk, yalnız ama bir o kadar da güzel bu filmin ortaya çıkmasını sağlamıştır.

kis aylarinda izlenebilecek sicacik filmler 5

  1. Aşk Hikâyesi / Love Story (1970) – Arthur Hiller

Arthur Hiller’in yönettiği bu klasik, Harvard’lı zengin bir erkek öğrenci ile müziğe âşık fakir bir kızın aşkını anlatır (tam Yeşilçam’da aradığımız tat). Ryan O’Neal ve Ali MacGraw’ın oyunculuktaki kimyası, Francis Lai’nin unutulmaz şarkısı “Where Do I Begin?”, karlı Boston sokakları… “Aşk, asla özür dilemek zorunda kalmamak demektir” repliği hâlâ akıllarda (birilerinin aklındadır muhakkak). 70’lerin ağlatan romantik dramı belki de sizin 55 yıllık favori filminiz olabilir. Benim için önemli bir detay olduğu için filmin görüntü yönetmenliğini Richard C. Kratina’nın yaptığını da söylemeden geçemeyeceğim.

  1. Carol (2015) – Todd Haynes

Todd Haynes’in yönettiği bu film, Patricia Highsmith’in romanından uyarlanmıştır. 1950’ler New York’unun klasik kar yağışlı kış günlerinde, bir mağazada çalışan genç Therese (Rooney Mara) ile evli ve çocuklu Carol (Cate Blanchett)’ın birbirine âşık oluşunu konu edinen filmde, Ed Lachman’ın soğuk renklerden oluşan paletini izliyoruz. Carter Burwell’in de müzikleriyle katkı sağladığı film, görsel bir şiir şeklinde bizi kucaklıyor.

  1. Kısa Karşılaşma / Brief Encounter (1945) – David Lean

Bu İngiliz klasiğinde, bir tren istasyonunda başlayan yasak bir aşk anlatılır. Celia Johnson ve Trevor Howard’ın sessiz, hüzünlü performansları, Robert Krasker’ın görüntü yönetmenliği, Rachmaninoff’un Piyano Konçertosu bu filmin listede yer alması için bize yeterli sebebi veriyor. Kış akşamlarında kalbi ısıtan ama gözü yaşartan bir başyapıt; 40’ların romantik dramı.

kis aylarinda izlenebilecek sicacik filmler 6

  1. Kış Masalı / Winter’s Tale (2014) – Akiva Goldsman

Akiva Goldsman’ın yönettiği bu fantastik romantik drama, Mark Helprin’in romanından uyarlanmıştır. Bazen biraz abartılı olsa da karlı New York, beyaz at, Colin Farrell ve Jessica Brown Findlay’in aşkı, Hans Zimmer’in Rupert Gregson-Williams ile birlikte bestelediği müzik: Kış romantizmi sevenler için kaçırılmayacak fırsat niteliğindeki filmin gizli formülü işte bu detaylar. Caleb Deschanel’in görüntü yönetmenliği de salebin üzerindeki tarçın olmuş.

  1. Aşk Baharı Beklemez / Let It Snow (2019) – Luke Snellin

John Green, Maureen Johnson ve Lauren Myracle’ın ortak romanından uyarlanan bu film, itiraf etmem gerekirse listedeki en sönük film ama lise çağındaki sinemaseverlerin hoşuna gidebileceğini düşünüyorum. Küçük bir kasabada kar fırtınası yüzünden mahsur kalan gençlerin yılbaşı gecesi hikâyelerinin anlatıldığı yapımda, şömine, waffle, gençlere hitap edecek espriler ve aşk var. Isabela Merced, Shameik Moore, Kiernan Shipka, Odeya Rush gibi oyunculardan oluşan kadrosuyla tam bir kış gecesi filmi. Luke Snellin’in yönettiği bu film hafif, eğlenceli ve sıcacık.

BONUS: Kardan Adam ve Kardan Köpek / The Snowman and the Snowdog (2012)

Kaloriferin derecesini iyice yükseltin, bir de The Snowman and the Snowdog (Hilary Audus, yönetmen) kısa animasyonunu açın. Listemizde de yer alan Raymond Briggs’in 1982 yapımı klasiğinin 30. yılı şerefine hazırlanan bu devam niteliğindeki 24 dakikalık animasyon, sıfır diyalog, bol gözyaşı ama bol da keyifle sizleri sarıp sarmalayacak.

Bu kış dışarıda hava -10 derece olabilir, ama umarım bu filmlerle içiniz sıcacık olacak. Hadi içecekler hazırlansın, mısırlar patlatılsın, battaniye serilsin, ışıklar kısılsın… Telefonları elinizden bırakın; kış gecesi sinema kuşağı başlıyor!